Amerika’da Microsoft İkilemi

Harvard’lı bir öğrencinin 1974 yılında kurduğu küçük çaplı bir firmanın, bilişim dünyasının geleceğine damgasını vuracağını kimse hesap edememişti.Şimdilerde Bill Gates’in patronluğundaki Microsoft’un programları artık bilgisayar kelimesiyle aynı anda anılırken, ABD’li yetkililer ve sektör üyeleri ise bu yazılım devini kontrol etmenin formüllerini arıyorlar. Ancak Microsoft’un, Amerikan ekonomisine sağladığı milyarlarca dolar katkı ve bilgisayar kullanımını bütün dünyada basitleştirmiş olması, ABD’li yetkililerinin bu konuda bir karara varmasını zorlaştırıyor. Diğer yandan, Microsoft’un rakipleri pazar paylarını azaltan bu firmanın çıkarılacak kanunlarla kontrol altına alınması için hükümete baskı yaparken, devlet yetkililerinin bilgisayar sektörüne el atmasının kendi geleceklerini de karartacağını çok iyi biliyorlar.

Tekelleşme Endişesi

Microsoft hakkında resmi anlamdaki ilk takibi, 1991 yılında ABD Federal Ticaret Komisyonu başlattı. PC işletim sistemleri üzerinde Microsoft’un “tekelleşmeye” gittiğine dair şikayetleri araştıran ve bu konuda rapor düzenleyen Komisyon, daha sonraki yıllarda Microsoft’un tekelleşmeyi önleme (antitrust) yasalarını ihlâl edip etmediği konusundaki tartışmaların derinleşmesine de yol açtı. Bu gelişmeden iki yıl sonra Kongre’nin Adalet ve Avrupa Komisyon’ları yaptıkları çalışmalar sonucunda, Microsoft’la sektörün diğer firmaları arasındaki uzlaşmayı sağladılar. Ancak 1994 yılının ilk aylarında Adalet Bakanlığı Microsoft’a yazılım programlarının sınırlandırılması konusunda verdiği sözü tutmasını istedi. Ekim ayına gelindiğinde Bakanlık, Windows 95 ve Internet Explorer konusunda Gates’in bilgisayar üreticilerine baskı yaptığı ve sektördeki mevcut uzlaşmaları ihlâl ettiği gerekçeleriyle dava açtı. Gates ve rakiplerinin iddialarını dinleyen, aynı zamanda bilgisayardaki gelişmelere de oldukça yabancı oldukları bilinen ABD’li yetkililer, dünya tarihinde ilk defa ortaya çıkan bu tarzdaki bir ihtilâfı çözdükleri takdirde, beraberinde birçok dengeyi de sarsmış olacaklar.

Sektörel uzlaşma yolunda ise henüz ışık görünmedi. ABD hükümetinin bilgisayar sektörüne el atmasının kendi gelecekleri açısından sakıncalı gören ve bu konuda hemfikir olan firmalar, konu Microsoft’a gelince tavır değiştiriyorlar. Bill Gates’in dişli rakipleri Netscape Communications başkanı James Barksdale ve Sun Microsystems’ın patronu Scott McNealy, Microsoft’un kontrolsüz büyüdüğünü, tekelleşmesinin ise “açıkça” ortada olduğunu söylüyorlar. Microsoft’un “büyük atılım” olarak tanıttığı projelerin gereğinden fazla abartıldığı görüşünü savunan rakipleri, Gates’in yazılımın her alanını “ele geçirmeye çalıştığını” iddia ederek, onu “aç gözlülükle” suçluyorlar.

Gates: Yenilik, Aç Gözlülük Değildir

Ancak bütün bu gelişmeler karşısında Gates’in rakipleri de ona karşı ortak bir platform oluşturabilmiş değiller. Bir yandan Intel ve Compaq gibi şirketler, yanlarına telefon ve network şirketlerini alarak Internet’in hızlandırılmasına imkân veren ADSL (Asymmetric Digital Subscriber Line) teknolojisini geliştirmek için Microsoft’la ortaklık kurarken, diğer yandan Netscape’in de network üzerinde intranet için e-mail ve server yazılımlarının üretimi konusunda IBM’i şimdiden karşısına aldığı görülüyor.

Adalet Komisyonu ve basın önünde verdiği ifadelerle bilgisayar teknolojisindeki hızlı değişimde şirketinin üstün pozisyonda olduğunu belirten Gates, ancak bu özelliğini kesinlikle tekelleşme yönünde kullanmayacağını söylüyor. Geçen yıl ABD yazılım sektörünün milli ekonomiye yaklaşık 100 milyar dolar katkı sağladığını ve bu alanda büyük bir yan sektörün doğduğunu vurgulayan Gates, “Yenilikten yanayım, söylendiği gibi aç gözlü değilim” şeklinde açıklamalar yapıyor.

Kendi işletim sistemlerini geliştirmelerinin yasaları ihlâl etmediğini savunan Microsoft, kullanıcıların kendi browser’larından geçerken veya Windows platformlarını kullanırken herhangi bir ücret ödemeyeceklerini, iddiaların aksine ücretin sadece sitelerde verilen özel hizmetlerden yararlananlardan alınacağını, bu durumun da tekelleşmeyle ilgisi olmadığını söylüyor. Bu arada, ABD kamuoyunda yapılan geniş çaplı bir kamuoyu araştırmasında, halkın % 80’inin tekelleşmeyi önleme yasasının gerekliliğine inandığı, ancak Microsoft’un çıkarmayı hedeflediği ürünler konusunda hükümetten farklı düşündüklerini ve Gates’e hak verdikleri ortaya çıktı.

Son olarak Adalet Bakanlığı, Internet Explorer’ın Windows ile birlikte verilmesinin ABD yasalarını ihlâl edip etmediğine yönelik araştırmasını sürdürüyor. Bir kısım uzmanlar da, tekelleşmeyi önleme kanunlarına göre Microsoft’un işletim ve uygulama programlarının geliştirildiği iki ayrı birime dönüşmesinin, Gates’e ciddi problemler çıkaracağına işaret ediyorlar. Böyle bir ihtimâlin, hükümetin sermaye kârlarına geniş çaplı el koyması ve şirketin yakın takibe alınması sonucunu doğuracağını söyleyen uzmanlar, artan resmi kontrollerin de Microsoft’un üretimdeki işlerliliğini doğal olarak etkileyeceğini vurguluyorlar. Ancak bu gelişmelere rağmen ve hakkındaki iddiaların mahkemece onaylanması halinde dahi, Microsoft gibi bir firmanın sektörün zirvesinden indirilip indirilmeyeceği, önemli bir merak konusu olmaya devam ediyor.

–Rıdvan Özkut