Bir Konferansın Ardından Bugüne kadar hep Internet’in "ne" olduğunu tartıştık, konuştuk. Basında Internet’i ne olduğunu anlatan yazılar okuduk hep. Ancak birileri artık "nasıl"ı konuşmaya başladı. Kendilerine "Türkiye’yi bilgi toplumuna taşımayı" bir misyon olarak üstlenen ve bu konuda çeşitli faaliyetler düzenleyen Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), önce Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ve T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Avrupa Komisyonu desteği ile "Elektronik Ticaret Uygulama Gösterileri" adı altında elektronik ticaretin ülkemizde daha fazla anlaşılması ve artırılması amacıyla bir dizi gösteri başlattı. Hemen arkasından, belki ülkemiz açısından çok daha fazla öneme sahip uluslararası bir konferansa da ev sahipliği yapan TBV, çalışmaları ile dikkatleri üzerine çekiyor. 15-16 Haziran’da Istanbul, Sabancı Kültür Merkezi’nde "Avrupa – Akdeniz Bilgi Toplumu için Politikalar ve Iş Stratejileri Konferansı" yerli ve yabancı 100’den fazla katılımcı ile yapıldı. Konferansın açılış toplantısına Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Konferans Başkanı Prof. Dr. Selahattin Kuru, Avrupa Komisyonu Bölüm Başkanı A. Servantie, Euromed Yürütme Kurulu Başkanı Prof. F. Aldana’nın yanı sıra Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Korel Aytaç ve Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Öktem Vardar katıldı. Konferansın açılış konuşmasında Selahattin Kuru amaçlarının Bilişim sektörünün önemini vurgulamak olduğunu belirterek daha önceki toplantılarını Kahire, Yunanistan, Ispanya, Kıbrıs ve Malta’da yapan organizasyonun, bu toplantının iki kıtanın buluştuğu Istanbul’da yapılmasından mutluluk duyduğunu ifade etti. TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı da TBV’nin vizyonunun toplumu aydın ve rasyonel bir seviyeye çıkarmak; bilgi gereçlerini kullanarak ekonomiye değer katmak olduğuna değindi ve yaptıkları çalışmanın fikir alışveriş zincirinin ilk halkası olduğunu söyledi. Oldukça önemli konuların altını çizen konuşmacılardan Avrupa Komisyonu Bölüm Başkanı A. Servantie asıl çözümün bilişim sektörünün eğitimine dayandığına dikkat çekerken, Euromed Yönetim Kurulu Başkanı Prof. F. Aldana, Akdeniz ülkelerinin benzerliğini kullanarak bilgi toplumu olma yolunda birlikte adım atmaları gerektiği mesajını verdi. Necdet Menzir de yaptığı konuşmada bugün "sanal" olarak adlandırılan ortamın yarın "gerçek" olarak ortaya çıkacağı ve böylesi bir elektronik kasırganın gerçekleştireceği devrim hakkındaki düşüncelerine yer verdi. Menzir, bunun sonucunda ne klasik bürokrasi anlayışının kalacağını ne de klasik siyasetçinin kalacağını söyledi. Menzir, bu değişimin toplumun bütün kitlelerini etkisi altına alacağını ifade ederek sözlerini şu anlamlı cümlelerle devam ettirdi: "Bizim devletimiz geçmiş dönemlerde tarımı sübvanse etmiştir; doğru yapmıştır. Sanayii teşvik etmiştir; doğru yapmıştır. ?imdi de bilgi ve bilgi teknolojisini desteklemenin günüdür." Toplantının ilk gününde tüm katılımcılara hitaben yapılan konuşmalarda ağırlıklı olarak Internet’in, elektronik ticaretin bölge ülkelerinde günümüzdeki durumu, uygulamaları ele alındı. Ortak sunumdan sonra konferansın asıl üretici kısmına geçildi ve üç ayrı salonda paralel oturumlar düzenlendi. Bu oturumlarda değişik ülkelerden konuşmacılar ortak bir konu etrafında bilgilerini paylaştılar. Paralel oturumlarda Hukuki Düzenlemeler, Ticari Perspektif ve Eğitim & Araştırma olmak üzere üç ana konu etrafında sunumlar yapıldı. Yerli ve yabancı konuşmacıların sunumları, dinleyicilerin de katılımları ile iki gün sürdü. Gerek ülkemizden, gerekse yurt dışından önemli kurumların yönetici ve yetkililerini bir araya getiren konferansta Milletvekili Ziya Aktaş, Ulaştırma Bakanlığı Iletişim Genel Müdürü H. Soytaş, TT Genel Müdür Yardımcısı Dr. Emin Akata’nın yanı sıra Mısır, Israil, Fransa, Yunanistan, Ispanya, Fas, Cezayir, Belçika, Italya, Finlandiya, Birleşik Arap Emirlikleri, Malta, Ingiltere, Ürdün ve Filistin’den toplam olarak yüzün üzerinde dinleyici ve konuşmacının katıldığı konferans samimi bir ortamda gerçekleşti ve bilgi alışverişinde bulunuldu. Günümüzde Türkiye için olduğu kadar Avrupa ve Akdeniz ülkeleri için de geçerli olan ortak problemler üzerine çözümler üretmeye çalışmak, bu konulara tüm bölge ülkelerindeki kamuoyunun ve yetkili makamlarının dikkatini çekmek; gelişmenin doğru yönde ve etkili olarak gerçekleşmesi için yapılan bu konferans oldukça büyük bir önem taşıyordu. Nitekim, konferans esnasında tanışan üniversite öğretim görevlileri bölge ülkeleri olarak ortak bir sanal üniversite çalışmalarına adım attılar. Konferansta bazı hususlar oldukça dikkat çekiciydi. Bunları iyi ve kötü olarak iki gruba ayırırsak önce iyilerini sıralayıp, ilgilileri alkışlayalım: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu çalışmaları resmi olarak destekleyip himaye etti. Adalet Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Türk Telekom’dan katılımcıların olması sevindirici idi. Devlet kurumlarının da kapımızı çalan bu yeni teknolojiye hazırlanmaya başladıklarını görüp, ülkemiz adına sevindik. TBV’yi ve Boğaziçi Üniversitesi’ni böylesi bir etkinliği düzenledikleri için; Avrupa Komisyonu’nu ve Park Holding’i de bu çalışmalara destek oldukları için tebrik etmek gerekiyor. Bu arada yaptıkları örnek çalışmalarla göğsümüzü kabartan Garanti Bankası’nın ve Vestel firmasının yetkililerini de kutluyoruz. Bir de gözümüze çarpan "kötüler" var. Onlar da aslında ülkemiz adına birtakım "maalesef"ler olarak değerlendirilebilecek hususlardı: Çok değişik ülkelerden Istanbul’a gelip, fikirlerini paylaşmak için yüz kadar yabancı katılımcının olduğu bir konferansta yerli katılımcıların çok daha fazla olması beklenirdi. Ancak üzülerek gördük ki, iki gün boyunca eğitim ve araştırma çalışmalarının tartışıldığı konferansta "bilgisayar destekli eğitim" çalışmaları yürüten Milli Eğitim’den bir yetkilinin olmaması, her fırsatta gelişmeyi, ilerlemeyi dilinden düşürmeyen siyasilerimizin bir-iki kişi ile temsil edilmesi de dikkat çekiciydi. "Parlamentoda teknoloji ile ilgilenen sadece Ziya Aktaş mı var?" diye düşünmekten alamıyor insan kendini. Her türlü, lüzumlu-lüzumsuz açılış törenine koşan büyüklerimizin böylesi önemli bir konuya eğilmemelerini de anlamak pek mümkün değil. Ancak her şeye rağmen, bu örnek çalışmada emeği geçenleri tebrik ediyoruz. Bu ve benzeri çalışmalar, belki sayıca az ama keyfiyetçe çok olan katılımcıları ile değer kazanacaktır. Biz bu tür konferanslar düzenlesek de düzenlemesek de dünya gelişmesini sürdürecektir. Bu çabalar, gelişmenin gerisinde kalmamak içindir. Bu çalışmalar, bayrağı en önde taşıyanlardan olabilmek içindir. Bugün orada olanlar yarın minnetle anılacak, çabaları takdirle anılacaktır.
–Hüseyin Gönüllü |