Intel, Xeon ile Orta ve Üst Seviye
Server Pazarında Intel, geçtiğimiz Haziran ayının 29’unda duyurduğu Xeon işlemcisi ile daha evvel biraz uzaktan takip etmiş olduğu bir pazara daha girmiş oldu: Üst seviye server’lar. Intel’in bu pazara girişi önemli sayılabilecek bir hamle, zira şimdiye kadar olduğundan çok daha çok IBM ve eski Digital gibi “büyük’lerin” pazarına adım atmış oluyor. Xeon’un getirdiği en önemli yeni özellikler, 1 MB’a kadar genişletilebilen ikincil (L2) cache hafıza ve bu cache’e işlemcinin saat hızında (400 MHz) erişebilen bir veriyolu. Ayrıca ana hafızaya erişim süresi 100 MHz’e yükseltildi ve erişilebilen maksimum hafıza 64 GB’a çıktı (bu rakam, işlemcinin desteklediği teorik maksimum; henüz bu kadar fazla hafızayı destekleyen anakartlar mevcut değil). Bunun dışında, işlemcinin 450 MHz’lik versiyonunun yakında çıkacağı da duyuruldu. Xeon’u özellikle server pazarına yönelik kılan hususiyeti ise yeni anakartlar ve çip setleri (450 GX ve 450 NX) ile beraber gelen paralel işlem desteği. İlk aşamada, SMP (symmetric parallel processing–simetrik paralel işlem) modunda, tek bir anakart üzerinde dörde kadar Xeon desteklenebilecek. Üst-seviye server pazarında Intel’in karşısına çıkacak en büyük rakipler Compaq/Digital Alpha, Sun UltraSPARC, IBM RS 6000 ve SGI Mips. Özellikle SGI’ın (resmi açıklamalara göre) ve Sun’ın (bazı söylentilere göre) yavaş yavaş Intel platformuna geçtiği düşünülürse, bunların arasında Intel’i en çok zorlayacak gibi gözükenler Alpha ve RS 6000. Digital’dan Alpha’yı devralarak daha da geliştirme düşüncesinde olan Compaq, yakında 21264’ü duyurma düşüncesinde (bkz. “İşlemcilerin Anatomisi” BYTE Türkiye Temmuz 1998 sayısı). Daha şimdiden Intel’in 2000 yılında çıkarmayı düşündüğü Merced işlemcisiyle rekabet edebilecek konumda olan 21264, belki de Xeon’un en önemli rakibi olacak. IBM RS 6000’ler ise hem performans hem de fiyat açısından hâlâ daha yukarıda sayabileceğimiz bir kategoride. Ancak Xeon, fiyat avantajını da kullanarak, bu mimarinin kullanıldığı bazı nisbeten orta-seviye uygulamalarda kendisine iyi bir yer edinebilir. Xeon’un çıkışı çok enteresan bir zamana denk geldi. Çünkü, alt-seviye işlemcilerde AMD ve Cyrix gibi rakipleri, Intel’i her zaman olduğundan daha çok zorluyor. Bu konuya ait en son örnekler Hewlett-Packard, Compaq ve IBM’in alt-seviye sistemlerde AMD K6-2’yi ve Packard-Bell’in de Cyrix’i kullanacağını duyurması oldu (bütün bu üreticiler bir taraftan Intel işlemcileri de kullanmaya devam edecek; ancak alternatif çiplerin de denenmesi yeni bir gelişme oldu). Yani Intel bir taraftan üst-seviye pazarında karşısına yeni rakipler alırken, bir taraftan da alt-seviye pazarında güçlenen rakiplerle mücadele etmek durumunda. Ancak analistlere göre Intel, “Mendocino” adlı alt-seviye pazara yönelik Celeron’un çip üzerinde cache hafıza entegre eden versiyonunu bu yılın son çeyreğinde çıkardığında, Intel’in rakiplerinin bu çıkışı ciddi bir darbe alabilir. Xeon’un diğer bir kullanım alanı da üst seviye işistasyonları olacak. Bu konuda ise başka bir rakip olarak karşımıza PowerPC G3 çıkıyor. Bazı ölçümlere göre Pentium II’den %33 oranında daha hızlı olan bu işlemci ve iMAC adlı Internet’e hazır bir durumda satılan yeni makinesi sayesinde Apple, tekrar canlanarak pazara yeni bir giriş yapmayı hedefliyor. Grafik alanında güçlü ürünleri yanı sıra şanlı bir ismi olan Apple ile Intel işlemcileri arasındaki rekabetin, aradan geçen 10 sene sonra bu sefer nasıl bir şekil alacağı sorusu da epey ilgi uyandırıyor. Xeon’un yerine geçecek olan çip ise büyük ihtimalle IA-64 tabanlı Merced olacak. 2000 yılında çıkarılması planlanan bu işlemci, 64-bit’lik bir mimariyi temel alacak ve server uygulamalarında tercih edilen çözüm olmayı hedefleyecek (bkz. “Pentium II’nin Ötesinde” BYTE Türkiye, Aralık 1997 sayısı). -Kerem Koçer |