Yükleme Masaüstü Eklentileri Windows Gezgini Görev Çubuğu Active Desktop Kanallar Masaüstünü Göster Başlat |
Denetim
Masası Internet Geçmiş IE Genel Ayarlar IE Bağlantı IE Güvenlik IE Gelişmiş Outlook Express Explorer’la Neler Geliyor |
Internet yaygınlaşmaya başladığından bu
yana, Internet browser’larını kullanıyoruz. Bunlardan biri de Microsoft’un bedava
dağıttığı Internet Explorer oldu.Şimdi, en son hali olarak IE 4.0, Windows 95’e
masaüstü eklentileri getirerek Windows 98’i bu günden kullanmanıza imkân
sağlıyor. Bilgisayarınızda önceden kurulu IE ya da başka bir Internet browser’ınız vardır. Yoksa da IE 4.0’ı yükleyebilirsiniz. Bilgisayarınız fazlaca yavaş bir bilgisayar değilse, yani performansınız düşük değilse, IE 4.0’ı yükleminizi tavsiye ederim. Çok yavaş bir bilgisayarınız varsa, ya da yüklediğiniz programlardan dolayı bilgisayarınız yavaşladıysa, bu durumda IE 4.0’ı yükleminiz tavsiye etmem. Bunun sebebi bilgisayarınızı daha da yavaşlatacağıdır. Eğer masaüstü eklentilerini yüklemek istemezseniz, yani sadece IE 4.0’ı yüklemeye karar verirseniz, bu durumda yüklemenizde bir sakınca yok. Çünkü sadece IE 4.0 yüklenecektir ve bilgisayarınızın konfigürasyonunda fazla bir değişiklik yapmayacaktır. IE 4.0’ı yükleme opsiyonlarımız oldukça az. Aslında bu hiç hoşuma gitmedi. Yükleme esnasında, size iki seçenek veriyor. Birinci seçenek; IE 4.0’ı kurmak. Bu durumda bilgisayarınıza gelecek değişiklik, IE’nizin sürüm terfisi ile birlikte Outlook Express ve çoklu ortam geliştirmeleri olacak. İkinci seçenek, ise tam kurulum. IE ile gelen tüm programları bilgisayarınıza kuracaktır. Her iki seçenekte de, sonraki pencerede size masaüstü eklentilerini kurmak isteyip istemediğinizi soruyor. Evet derseniz; Windows’unuza gerçek anlamda sürüm yükseltmesi yapıyor ve Windows 98’e çeviriyor. Eğer , Microsoft’un Chat programını (bazıları Comic Chat olarak da bilir) hiçbir zaman kullanmayacaksanız, bu program yine de bilgisayarınıza yükleniyor. Kısacası, istediğiniz bileşenlerin yüklenmemesi seçeneğiniz yok. Oysa bence olması gereken en önemli şeylerden birisi de bu olmalıydı. Neyse, bütün bunlara rağmen tam kurulumu seçerek IE 4.0’ı bilgisayarımıza kurduk. Bu işlem yaklaşık on dakika sürdü. Tam kurulum bittikten sonra, çalışan tüm programlarımız kapatıldı. Daha sonra son işlemlerini bitirip, neredeyse her programdan gördüğümüz bir alışkanlık olarak, bilgisayarımızı yeniden başlattı. Bu aşamaları da geçtikten sonra bilgisayarımızı kullanabilmeye başladık. İlk etapta, bilgisayarımızda fazla olmasa da, çok az bir yavaşlama hissettik. Ama getirdiği kullanım kolaylıkları ile birçok işlemimizi daha kolay yapabildik. Bazılarımız aceleci olur ve beta da olsa, Windows’un yeni sürümünü kullanmak ister. Pek mantıklı değildir, fakat iyi ya da kötü, beta programlar da çalışır. Windows’un 98 sürümünün nasıl bir şey olduğunu merak ediyorsanız, betasını kullanmanıza gerek yok. IE 4.0 ile Windows 98’e çok benzeyen bir arabirime kavuşuyorsunuz. Pek tabiî, yeni donanım ekleme sihirbazlarında DVD gibi yeni cihazları tanımıyor. Ama arabirim gayet sade ve hoş bir anlam kazanıyor. Dilimize Gezgin olarak çevrilmiş Explorer, daha da yetenekli. Büyütülmüş ileri- geri düğmeleri ile ister Windows içerisinde, ister Internet’te rahatlıkla gezinti yapabiliyorsunuz. Internet için zaten böyle bir imkânımız vardı ve sonunda Gezgin’imizde de oldu. Eski Gezgin’imiz ile birlikte, menüsüne eklenen Sık Kullanılanlar menüsü ile favori programlarınıza kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Tek bir Explorer’ı kullanarak, bilgisayarınızın tüm kaynaklarına erişebilirsiniz. Ama Internet’te gezinti halindeyken, bilgisayarınıza erişmeniz mümkün olmayabiliyor. Bunun için normal Explorer’ı açmanız gerekir. Explorer ile gelenlerden birisinin de Sık Kullanılanlar menüsü olduğunu söylemiştik. Sık Kullanılanlar’ın içerisinde de Belgelerim klasörü bulunur. Tabiî, Office paketini IE’den önce yüklediyseniz. Belgelerim klasörü de Başlat menünüzün Sık Kullanılanlar menüsüne eklenir. Peki ama, Belgelerim klasörü, benim evdeki bilgisayarımdaki gibi D diskinde bulunursa ne olacak. Bu durumda Başlat menüsünde bulunan Belgelerim klasörünü açtığımda karşıma C sürücüsünde bulunan Belgelerim klasörünü açıyordu. İçi boş bir klasörü açmasının ise benim için bir anlamı yoktu. Ben bu problemi gayet basit bir şekilde çözdüm. Windows Explorer’ı (Windows Gezgini’ni) çalıştırıp, önce D sürücümde bulunan Belgelerim klasörüme gittim. Daha sonra Sık Kullanılanlar menüsünü açtığımda, Sık Kullanılanlar’a Ekle seçeneğini seçtim. Buradan karşıma gelen pencereden Tamam’ı seçince, otomatik olarak Belgelerim klasörü, D sürücüsüne ayarlandı. Bu aşamadan sonra Başlat menüsünde bulunan Belgelerim menüsünü seçsem de karşıma D sürücümde bulunan Belgelerim klasörü gelmeye başladı. Bu tür detayların böylesine kolay çözümleri olabiliyor. Ama pek tabiî, bu link’i fazla kullanmayacağım. Çünkü, Görev Çubuğu’mun üzerinde, Belgelerim klasörümün zaten bir kısayol düğmesi var. Bu klasöre ulaşmak istediğimde tek yapmam gereken, bu düğmeye basmak. Durun daha bitmedi, hani dedik ya IE 4.0 bilgisayarınızı Windows 98’in bir kopyasına dönüştürüyor. İşte bu özelliklerden birisi de Explorer’da karşınıza çıkan Adres bölmesi. Bu bölmeyi, tıpkı Internet Explorer’da olduğu gibi düzenleyebiliyorsunuz. Explorer’da iken, bu kutunun üzerine tıklayarak, gitmek istediğiniz yeri yazmanız yeterli. Örneğin Denetim Masası’na ulaşmak için dene sözcüğünü yazmanız yeterli. Gerisini Windows kendisi yazıyor. Aynı bilinen yani önceden yazmış olduğunuz Internet adreslerini yazdığınız gibi. Bu noktadan sonra Enter’a basmanız yeterli. Hemen Denetim Masası açılacaktır. Diyelim ki; C:\Windows\System dizinine ulaşmak istiyorsunuz. C:\win yazdıktan sonra, ileri yön tuşuna basarak \sys yazmanız yine yeterli olacak. Windows daha siz yazmadan dizinleri okumuş oluyor ve hangi dizine ulaşmak istediğinizi alfabetik sıraya göre yazıyor. Bu sistemlerle bilgisayarınızın kaynaklarına ulaşmak çok daha kolay. Adres bölmesine aynısı gibi Bilgisayarım, Masaüstü, c:\command.com gibi bilinen şeyleri yazabilirsiniz. Görüldüğü gibi bir çeşit DOS komut çalıştırma satırı gibi de çalışabilir. Aynı şekilde özelleşebilen Görev Çubuğu’nuza, bu Adres bölmesini ekleyebilme ve adresleri buradan yazıp, Explorer’ı doğrudan çalıştırma imkânımız da var. Fakat bunu pek kullanışlı bulmadım. Ayrıca Görev Çubuğu’mu rahat kullanabilmek için boyutunu iki katına çıkardım. Ekrandan biraz yerim azaldı ama kullanım kolaylığı elde ettim. Eskiden neydi öyle! Sadece bir Başlat menüsü ve programları değiştirmekten başka bir işe yaramayan bir çubuk.Şimdi ise, özelleştirebilir, kısayollar koyulabilir ve tamamen size özel bir görev çubuğu. Başlat menünüzün içerisinde bir programı, bir yerden başka bir yere tutup kolayca taşıyabiliyorsunuz. İstemediğiniz programları çöpe atın. Ya da bir link’i fazla yorulmadan Başlat menünüze yerleştirin. Hepsinden daha çok hoşuma giden, istediğiniz bir klasörü, Görev Çubuğu’nuzun üzerine ekleyebilmeniz. Bu durumda, Belgelerim klasörümün içerisinde Favorilerim diye bir klasör açtım ve en çok kullandığım kısayolları bu klasörün içerisine yerleştirdim. Görev Çubuğu’mun üzerinde bu kısayolların küçük simgeleri yerleşti. Tabiî ilk ayar olarak yazılarıyla birlikte göründüler. Ama Metni Göster seçeneğini iptal ederek, açıklama yazılarından kurtuldum. Böylece, Görev Çubuğu’m, anlaşılır simgelerle doldu. Yeni bir kısayolu eklemek istediğimde ise tek yaptığım, simgeyi tutup, Görev Çubuğu’mun üzerinde bulunan Favorilerim klasörünün üzerine bırakmak. Böylece bu kısayolu kolayca Favorilerim’in arasına ekleyiveriyorum. Daha hoş olanı öğrenmek ister misiniz? Geri Dönüşüm Kutusu olarak bildiğimiz çöp kutumuzu da aynı yöntemle Favorilerim’in içine ekledim. Artık bir dosyayı çöpe atmak istediğimde, bir sürü uğraşmak zorunda kalmıyorum. O an da masaüstüm açık olmayabilir. Ama, silmek istediğim dosyayı tutup, Görev Çubuğu’mun üzerinde bulunan çöp kutusuna rahatlıkla bırakabilirim. Bu şekilde istediğim kadar kısayol kullanabilirim. IE’ın getirdiği bu kolaylık sayesinde, Office ürünlerinde kullandığım Office Kısayol Çubuğu’ndan da kurtulmuş oldum. Bu Kısayol Çubuğu’ndan bir şey çalıştırmak biraz zaman alıyordu. Ayrıca hafızada yer de kaplıyordu. Oysa artık özelleştirilebilir Görev Çubuğu’m sayesinde bu sıkıntılara katlanmak zorunda değilim. Ayrıca bu sayede daha hızlı çalıştırılabilir kısayol düğmelerine sahip oldum. Görev Çubuğu’na kendiliğinden ekli olarak IE, Kanallar, Masaüstünü Göster ve Outlook Express kısayolları geliyor. Bu araca, Hızlı Başlatma deniyor. Hızlı Başlatma aracına, sizde istediğiniz bir kısayolu ekleyebilirsiniz. Başlat menünüzdeki Ayarlar menünüz de gelişiyor. Artık Klasör ve Simgelerle, Active Desktop’ı da buradan ayarlayabilirsiniz. İlk başlarda oldukça kafamı karıştırmıştı. Nasıl bir masaüstü bekliyordu bizleri? Ama aslında gayet kolay ve zevkli bir masaüstüymüş. Tabii bu sizin zevkinize bağlı olarak değişir. Ayrıca yavaş bilgisayarlarda kullanmanızı tavsiye etmem. Aksi taktirde can sıkıcı ekran tazelemelerine maruz kalırsınız. Mantık şu: İsterseniz, Active Desktop diye bilinen, aslen HTML tabanlı olan bir dokümanı, masaüstü duvar kağıdı olarak kullanabilmeniz. Ama pek tabiî sadece bununla sınırlı değil. Burada kullanabileceğiniz HTML doküman, kendi hazırladığınız bir Web sayfası da olabilir. Dolayısıyla istediğiniz Internet link’ini, masaüstünüze yerleştirebilirsiniz. Hatta, herhangi bir Java ile yazılmış applet’ı masaüstünüze ekleme imkânınız var. Tabiî bütün bu imkânların bir kısmı fantezi eğlencelere giriyor. Meselâ, gerekmedikçe böyle şeyleri kullanıp, bilgisayarımı yavaşlatmayı kabul etmiyorum. Masaüstü eklentilerinin birisi de, masaüstünüzü bir Web sayfası gibi kullanabilmeniz demiştik. İşte bunun sayesinde bilgisayarınızın ya da Explorer’ınızın içinde bulunan klasör ya da dosyalara, tek tıklama ile erişebilme imkânımız doğdu. Bu da neye yarar demeyin. Gerçekten de çok işe yarıyor. Usandırıcı çift tıklamaların çoğundan bu sayede kurtuldum. Masaüstümü Active Desktop ile kullanmasam bile, tek tıklama seçeneğim, istediğim taktirde her zaman geçerli. IE’i yüklediğinizde bu seçenek açık olmuyor. Bunu daha sonra Bilgisayarım’a tıklayarak, Görünüm’den Klasör Seçenekleri ile yapmanız gerek ya da Başlat/Ayarlar/Klasörler & Simgeler yoluyla da yapabilirsiniz. İkisininde birbirinden bir farkı yok. Active Desktop seçeneklerinden biri de, kendinize özel kanallara, doğrudan erişebilmeniz. Bu sayede Active Channel sisteminiz var. Active Channel’a her gün yeni kanal link’leri ekleniyor. Bu kanal link’leri ile içlerinden istediğiniz kanalları seçip, masaüstünüze ekleyebilirsiniz. İstediğiniz kanallara abone olabilir, o anda kullanmasanız bile, abonelik seçeneğinize göre o kanalı bilgisayarınıza yükleyebilirsiniz. Bu şu demek oluyor. Örneğin her zaman ziyaret ettiğim bir site var. Bu siteyi ziyaret etmesem de takip etmek istiyorum. Bilgisayarımla Internet’e bağlandım. Ama o sırada başka siteleri dolaşıyorum. O sırada, IE 4.0, sizin için abone olduğunuz siteleri ziyaret edecek ve o siteyi bilgisayarınıza yükleyecek. Daha sonra Internet bağlantımı kestim. Ama abone olduğum siteyi ziyaret etmeyi unuttuğumu fark ettim. İşte bu sırada, Internet’e bağlanmadan, bu siteyi ziyaret edebilir, link’leri arasında dolaşabilirim. Ancak pek çoğumuzun bu imkânı kullanacağını sanmıyorum. Ayrıca Internet’e sürekli bağlı olan kişilerin de herhalde böyle istekleri yoktur. Evet, sonunda en çok istediğim bir özelliğe kavuştum. Bilirsiniz, bazen masaüstünde çalışır, bazı dosyaları masaüsütümüze kopyalarız. Hatta bazılarımız hep masaüstünde çalışırlar. En çok gerekli olduğu zaman da masaüstüne ulaşmak bir problemdir. İşte bunun farkına Microsoft da varmış. Windows 98’de olan bu özellik, IE 4.0 ile Görev Çubuğu’muza ekleniyor. Bir tek tuşa dokunuyorsunuz, masaüstü karşınızda. Tekrar bastığınızda da, simge durumuna gelmiş programlar eski boyutuna geri dönüyor. Bazı pencerelerin simge durumuna dönme imkânları yoktur. Ama bu araç sayesinde bütün pencereler gizleniyor ve masaüstüne ulaşıyorsunuz. Bu arada işimize çok yarayacak özelliklerden birisi de şu; bildiğiniz gibi bir uygulama simge durumunda iken, Görev Çubuğu’nda üzerine tıkladığımızda, uygulama aktiv hale gelirdi. Ama yanlış uygulamayı açtığımızı fark ettiğimizde, tekrar o uygulamanın üzerindeki simge durumuna getirme düğmesine basardık. Ama artık öyle yapmak zorunda değiliz. Bir uygulamanın simge durumundaki haline, Görev Çubuğu’muzun üzerinde tıklarsak, uygulamamız normal olarak açılıyor. Eğer tekrar tıklarsak, uygulama tekrar simge durumuna dönüyor. Bu, gerçekten de aranılan bir özellikti. Program kısayollarının bir yerden bir yere, sürükle bırak tekniği ile taşınabildiğinden bahsetmiştik. Ama başka eklentiler de var. Meselâ Başlat menüsüne Sık Kullanılanlar diye bir menü ekleniyor. Buradan bağlantılar, Kanallar ve Yazılım Güncelleştirme’leri link’lerine kolayca ulaşabiliyorsunuz. Bir kere Internet Simgesi değişiyor ve kabartmalı yeşillikleri bulunan bir dünya görüyorsunuz. Ama tabiî bunun bir önemi yok. Burada önemi olan Kullanıcılar diye yeni bir simgenin gelmesi. Bu eklenti sayesinde bilgisayarınızı evdeki ailenizle ve kardeşlerinizle farklı masaüstleri ile kullanabileceksiniz. Tabiî eğer çalışabilseydi. Maalesef yaptığım testlerde bu özellik hatalar verip durdu ve hiçbir şekilde çalıştıramadım. Windows’un İngilizce sürümünde, İngilizce IE 4.0’ı yüklediğimde bu özelliği çalıştırabildim. Ama normal Windows 95’de ve OSR2 sürümlerinde, kesinlikle çalıştıramadım. Sürekli hatalar verip durdu ve Windows’umun ayarlarını da etkiledi. Bu yüzden Türkçe sürümlerinde siz bunu denemeyin. Bu IE 4.0’ın bir bug’ı olmalı. Oysa eğer çalıştırabilseydim, aynı bilgisayarı farklı kullanıcı isimleri farklı amaçlar için kullanabilecekti. Sanırım en ilgi çekici köşelerden birisi de burası. IE 40’da neler oldu? Daha mı hızlı? Internet’te daha mı etkin dolaşacağız? Bu konuda bir şeyler söylemek zor. Kullanım açısından daha çok Windows’a getirdiği kolaylar dikkatimizi çekiyor. Internet pencerelerinin açılması ve kapanmasında biraz daha hız görebilirsiniz. Kanallara ulaşmak istediğinizde sadece üzerine tıklamanız yeterli. Bu tıklamanın ardından, Internet Explorer büyük bir hızla tam ekran olarak açılıyor. Öyle ki, Görev Çubuğu’nuz bile gizleniyor. Artık tam ekran olarak Internet ortamında dolaşabilirsiniz. Araç Çubuğu’nda bulunan Tam Ekran düğmesine tıklayarak, normal ekran görünümüne dönebilirsiniz. Tabiî aynı şeyin tersi de mümkün. Bir sayfada dolaşırken, Tam Ekran düğmesine tıklayarak, sayfanın bütün ekranı kaplaması sağlanabilir. Bu durumda ekranın en üstünde sadece bir araç çubuğu kalıyor. Bu araç çubuğu ile ileri geri giderek, önceki ve sonraki sayfaları görebilirsiniz. Ama geçerli ayar olarak, tam ekran görünümüne geçtiğinde, adres satırı bulunmuyor. Araç Çubuğu’nun boş bir alanına mouse’nuzun sağ tuşu ile tıklayarak, adres bölmesini eklemeniz gerek. Bu işlemden sonra, adres barından da adresleri kullanabilirsiniz. Hatta daha ilerisi için tam ekran görünümünde iken Araç Çubuğu’nun otomatik olarak gizlenmesini sağlamak mümkün. Bunu da yine aynı yöntemle yapabilirsiniz. Dolayısıyla, Internet dünyasında, tam anlamıyla tek ekran dolaşmak mümkün oluyor. Ancak Otomatik Gizle seçeneğinin pek kullanışlı olduğunu söyleyemem. Bazen gizleniyor ve istediğiniz zaman gelmiyor. Bazen de gizlenmiyor ve canınızı sıkıyor. Çok daha iyileştirilmiş bir Geçmiş arabirimine sahip önceden Geçmiş’i (History) açtığımızda karşımıza bir pencere çıkar, oradan nerelere gittiğimizi tarihe göre sıralatarak aradığımız yeri bulmaya çalışırdık. Ama şimdi öyle değil. Explorer’daki Geçmiş düğmesine bastığınızda, Explorer penceresinin sol tarafını, Geçmiş Çubuğu olacak şekilde ayarlar. Burayı; Pazartesi / Salı / Bugün olacak şekilde günlere ayırır. Geçen haftayı da olduğu gibi içerebilir. Siz eski günlere göre tarihinizi seçip hangi gün nerelere gittiğinizi bulabilir, unuttuğunuz Web adresini çok daha kolay bulabilirsiniz. Doğrusu bu IE’nin en çok sevdiğim özelliklerinden birisi oldu. Buradaki ayarlarda fazla bir değişiklik göremedim. Hatta cache için yaptığınız ayarlar hâlâ eskisi gibi kalarak canımı bile sıktı. Geçerli ayar olarak sabit diskin % 2’sini kullanıyor. Bu da 1 GB’lık bir disk için 20 MB kadar bir alan demek. Bunu en fazla % 1 olarak 10 MB’a düşürebiliyorum. Ama 1 MB ya da 4 MB yapma imkânım yok. Internet’ten çekilen HTML tabanlı dosyalar ve resimler genelde küçük boyutlarda olur. Bu da Windows dizini altında bulunan Temporary Internet Files klasöründe irili ufaklı yüzlerce dosyanın birikmesine sebep olur. Bu dosyalar yüzünden sabit diskinizde birçok parçalanmalar (fragmentary) oluşur. Sonuç olarak, yavaşlayan disk hareketleri ile karşı karşıya kalırsınız. Bu klasörün zaman zaman temizlenmesi ve bilgisayara Disk Birleştiricisi (Defrag) uygulaması faydalı olur. İşte burada bazı değişiklikler mevcut. Bağlantı şeklinde her zaman kullandığınız Çevirmeli Ağ bağlantısını kullanmıyor. Kendisine has bağlantı arabirimi var. Ama siz bunu kullanmadan da, doğrudan kendi çevirmeli ağ bağlantınızı kullanabilirisiniz. Bu durumda Internet bağlantısı için IE, sizden bağlanma izni isteyebilir. Tabiî çevrim dışı bir bağlantı gerçekleştirdiyseniz. Çevrim dışı bağlantı şekli, Internet’e herhangi bir yolla bağlı olmadığınız zaman gerçekleşir. Bu durumda da IE çalışır ve önceden ziyaret ettiğiniz adresleri gezebilirsiniz. Ama ulaşmadığınız bir link olursa, burası cache’de olmayacağı için, IE sizden Internet’e bağlanmanızı isteyecektir. Bu kullanım metodu ile abonesi olduğunuz bir kanalı da dolaşabilme şansınız oluyor. Yani Internet’e bağlanmadan bir adresi ziyaret edebilir, çeşitli sayfalarında gezintiler yapabilirsiniz. Yetkili Sunucu diye tercüme edilmiş olan Proxy ayarlarınız ise, biraz daha kolay. Seçtiğiniz taktirde, eğer bütün iletişim kuralları için aynı Proxy’i kullanıyorsanız, tek bir satırdan bu adı yazabilirsiniz.Şirketinizde, diğer şirketlerle kurulmuş bir intranet ağı varsa, Yerel (intranet) adresler için yetkili sunucuyu kullanma seçeneğinin işaretli olması gerekir. Aksi halde intranet bağlantılarınızda problem çıkabilir. Önceden Yüksek (en güvenli) seçili olarak gelirdi. Böylece zaman zaman bazı Web sayfalarına ulaşamama gibi sıkıntılar yaşardık.Şimdi ise varsayılan seçenek olarak Orta (daha güvenli) olarak geliyor. Böylece zarar verme olasılığı olan içeriği yüklemeden önce sizi uyarıyor. Yani kabul etme hakkı size kalıyor. Önceden böyle olmadığı için, birçoğumuz bunu elle düzeltmek zorunda kalırdık. Ayrıca Bölgeler’den de istediğiniz bölgeyi seçebilme imkânınız var. Bu güvenlik açısından zaman zaman önemli olabilir. Burada da şaşırtıcı gelişmeler var. Her şeyden önce yukarıdan aşağı ağaç şeklinde yapılandırılmış ayar modeli ile seçenekleri ayarlanıyor. Explorer 4.0’ın bütün önemli ayarları buradan yapılabilir. Her türlü ayrıntısı ayarlanabilir olarak dizayn edilmiş. Örneğin IE’ın başlatılmasını, geçerli ayar olarak tam ekran olması sağlanabilir. Çerez diye Türkçe’ye çevrilen cookie’leri artık her zaman benimse diye geçerli bir ayar var. En son uyarlama HTTP 1.1 protokollerini de destekliyor ve istediğiniz taktirde kapatabilirsiniz. Bu ayarlarla birlikte IE, kendi özel ayarlarınızı yapabilmenize daha fazla imkân sağlamış durumda. Yalnızca Görev Çubuğu’nuz değil, Explorer’ınız da özelleştirilebilir oldu. Bir ayar bozulması durumunda da, Varsayılanları Yükle düğmesine basarak ayarları eski haline getirebilirsiniz. Bence bütün ayar denemelerinde en önemli olan şeylerden birisi de bu. Internet mail’lerde Türkçe karakter problemini her zaman yaşarız. Ama Outlook Express sayesinde, sanırım bu problemden de kurtulacağız. Aslında önceki Internet Mail’de fazla bir problem yoktu. Sadece bazı sürümleri hatalı olduğu için çalışmalarında aksaklıklar çıkabiliyordu. Meselâ bazı postaları alamıyor, alsa da size göstermiyordu. Bazen de bağlantı kurma hataları ile karşılaşıyorduk. Bu problemlerden kurtulmak için, Microsoft’un Web sitesinden en son sürümünü çekmeniz gerek. Outlook Express’te bu problemler kalmamış. Artık eskisine göre daha güçlü ve hoş bir arabirime sahip. Görünümü Office 97 ile gelen Microsoft Outlook’un haline benzemiş. Mektupları okurken, okuma penceresindeyken, silmek istediğiniz mektubu, Delete (Del) tuşuna basarak silebiliyorsunuz. Fakat buradaki kolaylık çok daha ilginç. Sonraki mektubu, Delete tuşu ile sildiğiniz zaman bir sonraki okunmamış mektuba geçiyorsunuz ama aşağı-yukarı tuşlarına bastığınız zaman mektubun kendisi hareket ediyor. Yani başka bir mektuba geçmiyorsunuz. Bu özellik mektuplarınıza çabucak göz atmanıza ve gereksiz mektupları silmenize büyük ölçüde kolaylık sağlıyor. Eğer, daha önceden kullandığınız başka bir Internet Mail programınız varsa, Outlook Express kurulum anında bunları tespit edip, sizin de onayınızı alarak kendi içine alabilir. Tabiî tanıdığı formatlar dahilinde. Diğer Internet Mail programınızdan mektuplarınızı aldıktan sonra, artık hiçbir şey yokmuş gibi kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Pek tabiî önceki Internet Explorer ya da Internet Mail’iniz varsa, IE 4.0 bunları terfi ettirecektir. Tam kurulumda standart olarak Adres Defteri, Bağlantı Sihirbazı, FrontPage Express, Microsoft Chat, Microsoft NetMeeting, NetShow Player, Outlook Express, RealPlayer ve Web Yayımı Sihirbazı bulunuyor. Bu seçeneklerle, FrontPage Express’de fazlaca profesyonel sayılmayacak Web sayfaları hazırlayabilir, gerekli imkânları sağladığınız taktirde, Web Yayımı Sihirbazı ile, Internet dünyasına, ya da kendi şirketinizdeki diğer bilgisayarlara, Web yayımı yapabilirsiniz. Aslında IE ile gelen enteresan özelliklerden birisi de bu. Ama bu seçenek çok yeni olduğu için üzerinde fazla duramadık. Ayrıca pek çoğumuzun da işine yarayacağını zannetmiyorum. |